Özlem ERYILMAZ

ÜÇ AŞK

Aşk nedir? İki kişinin birbirini sevmesi midir? Yoksa ömür boyu sevilmeyi beklemek mi? Belki de aşk; delice severken zoraki şekilde ayrılmaktır sevdiğinden. Bu ayrılık ya ruhen ya da bedenen gerçekleşse de birbirini çok seven iki insan asla ayrılmaz. İki aşığın anılarında, kalbinde ve zihninde ilk günkü heyecanıyla yaşar aşk orada. Peki sevgisine karşılık bulamamış insan aşkın neresinde yer alır? Onun sevgisi ‘Karşılıksız Aşk’ denecek kadar kolay ve basit midir? İki insanın aşkında birbirleri için yapamayacağı şey yokken karşılıksız aşkın pençesine düşen insan sevdiği için neler yapmaz? Aşk beladan başka bir şey değildir aslında. Fakat insanlar uyuşturucu etkisindeki sevgisi sayesinde aşkın elinde oyuncak olurlar. Zaman zaman rezil olurlar zaman zaman da vazgeçilemeyen insan. En acısı da aşık olduğunu zanneden duygu yoksunu insanlardır. Sevgilerini şiddetle gösteren ya da şiddet sayesinde sevgi kazanacaklarını düşünen zalim insanlar. Onların düştüğü yanılgı ise hoşlanmaktır. Birini hoş bulmayı aşk sanarak çıldırırlar. Oysa gerçekten aşık olsalardı, sevdiklerine kıyamazlardı. Aşk, vicdanınla sevmektir. İncitmeden bir kalbi, fethetmektir. Güzel sözler, şefkatli bakışlar ve ilelebet sevgine, sevdiğine sahip çıkmak aşkı güçlü kılan olması gereken davranışlardır. Dediğim gibi aşk beladan başka bir şey değildir. Aşksız yaşayan ve ya aşkın eline düşmemiş insan ne kadar mutludur kim bilir? Kendini bir başkası için üzmek yok, ne rahat bir hayat? Ama birini sevmeden de çekilir mi bu hayat? Acaba aşık olmayan bir insan var mıdır dünyada? Aşksız hayat tuzsuz yemek gibidir şekersiz çay gibi. Tatsız işte. İnsanı tattığına pişman eden lezzettir. Ne onunla olur ne de onsuz. Aşk; beladır insanın başına gelen… Ö.E