Kadir POLAT

KARDELEN

Herkesin dilindeydi ama hiç kimse tarifini yapamıyordu. Canı yananlar şikâyet ediyor, mutlu olanlar methiyeler diziyor, yere göğe sığdıramıyordu. Yok muydu bunun bir kaidesi kuralı, hiç mi akla yatkın mantıklı bir açıklaması yoktu. Dört kapakçıklı ve kan pompalamakla görevli kalp mi muktedirdi bunca şeye, akıl ve mantık bunun neresindeydi? Yoksa mantık yoksunluğu muydu insana cesaret veren, içinde bulunduğu durumu düşünmeden sadece mutlu olmak için âşık olmak isteyen.

Bir şekilde dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyordu, aşk. Ayrıntıları belki de yasayarak öğrenecekti ama canı yanacak, ama birilerinin canını yakacaktı.

“Eğer günün birinde âşık olursan, birini çok seversen kardelen gibi cesaretli ol.

Eğer kardelen kadar cesaretin yoksa sakın âşık olma!”