Tayfun ÇELİK

KAYIP MEKTUP

Bir insan, yirmi birinci yüzyıl putları etrafında

dönüşünü kaç günde tamamlar?
Kahraman olmak, gerçekte hiç olmamaktan mı geçer?
İki yemek arasında geçen zaman ibadetten sayılır mı?
İnsan çözülemeyecek kadar kördüğüm olmuşsa saklanmış olur mu?
Taşa yazılan mı daha kalıcıdır, taşla yazılan mı?    
Tarihi olaylarda, tarihi olaylar gerçekten önemli midir?
Üç dağı aşanın manzarası sarı deniz mi olur?
 
Bazen kazanmak için gittiğinizi düşünürsünüz, aslında 
kaybetmeye gitmişsinizdir. Hayat, aramakla kaybetmek arasına 
sıkıştırdığımız anların toplamından ibarettir ve her insan kaybedeceği 
güne dirilmeyi bekler. Afrika´ya ya da Filistin´e kiraladığınız 
vicdanlarınız sizi kurtaramaz. Dedeniz sizi kurtaramaz.
Aşkınız sizi kurtaramaz.Arabanız ya da oyuncak bebeğiniz de sizi
kurtaramaz.İltizam usulü topladığınız sevaplarınız da sizi kurtaramaz, 
bu çağın soylusu bankalar ya da reklamlar sizi kurtaramaz.
Boşuna ümitlenmeyin para sizi hiç kurtaramaz.
       
Ünü hiçbir kıtaya yayılmamış, hiçbir denizi göl haline 
getirememiş,hiçbir şey icat edememiş ve markalı ayakkabısını
dahi vergiye bağlayamamış, adı gibi parçalı zamane genci
Sang Ki Lee´nin, Kapadokya´nın kutsal kayalıklarında
Hz. Muhammet´in Doğu Roma İmparatoru Heraklius´a gönderdiği 
mektubun peşinde geçen üç arsız, üç karsız ve üç harfsiz 
gününün hikâyesi… 
 
Orta Çağın tütsülü mağaralarında, bir imparatorun hayat
süresini belirleyen karanlık toplantılardan, gıda çağının insan
yerleşkelerinde açtığı derin mantı evlerine kadar, ilişkisiz tarih
zincirinin birbirine bağladığı forsalar gibi bu kitaba bağlanacaksınız.