Özellikle de son 16
yıldır yaşamakta olduğumuz olaylar, anlamadığımız bir dilde yapılan ibadetler,
ibadet adı altında insanları cemaatleştirmeler ve bu yolla Allah ile
aldatmalar, aldatmaları ve uydurulan dinî kullanarak Cumhuriyetin Kurumlarına
yönelik saldırılar, beni bu konuda çalışmaya yönlendiren ana etkenler oldu.
Çünkü Atatürk’ün
bedensel varlığının artık aramızda bulunmamasından cesaret alan içteki ve
dıştaki kimi olumsuz güçler, O’nun yeni Türk Devletini oluşturma doğrultusunda
ilk adımı attığı 19 Mayıs 1919’un üzerinden100 yılı aşan bu günlerde, Atatürk
devrim ve ilkelerine karşı, açık, ya da kapalı saldırılarını doruğa ulaştırmış
bulunmaktadır. Bundan daha kötüsü, plânlı ve sinsi bir çalışma ile devrim ve
ilkelerini yakın bir gelecekte yok etmek çabası içine girmişlerdir.
Bu çalışma; Türkçe konuşan, yazan,
okuyan ve okuduğunu anlayan her kese öncelikle kendi anadilinin inanç ve
ibadetlerini yerine getirmede de yeterli olabileceğini anlatmak için
hazırlanmıştır