Ölümün nasıl bir şey olduğunu hiç
düşünmemiştim. Ya da sonumun yeni bir başlangıç olacağını… Bu bana görkemli bir
şekilde takdim edilen parlak bir elmastı. Ölüm bir nefes kadar yakındı.
Damarlarımda akan ılık bir kan, bileklerimde atan nabız ve göz bebeğim kadar
yakındı. Ölümü tam olarak tarif edemezdim. Soğuk ve huzurluydu. Sağır edici bir
sessizlik gibi ya da acı verici bir dinginlik. Attığım her adımda, kalbimin her
atışında benimleydi. Vücudumdaki bütün hücreye yayılan uyuşturucu bir zehir
gibiydi. Ölüm sonsuzluk değildi. Dipsiz bucaksız karanlık değildi. Sonsuza dek
süren bir sessizlik değildi. Ölüm bir yok oluş değildi. Yeni bir başlangıç,
yeni bir varoluştu.