Arzu Emine Tan

Toprağa Düşen İki Damla

Azra, yarım kalan romanının başına geçmiş ve yazmaya başlamıştı, fazla yazmadı biraz halsizdi ve Ceylan’ın yanına giderek yatağa uzandı.

 

Uykuya yeni dalmıştı ki bir tıkırtı sesiyle irkildi. Heyecanla yataktan doğruldu ve Ceylan’a sarıldı bildiği bütün duaları etmişti tıkırtı ara ara geliyordu, fakat Azra’nın içerilere gidip bakmaya cesareti yoktu, ya bir hırsızsa, bir hırsızla karşılaşmak istemiyordu, çok ürkmüştü, o kadar korkmuştu ki Ceylan’a sıkı sıkı sarılmıştı. Ceylan’ın uykusu çok hafifti gözlerini açtı annesinin yüzüne bakıp gülümsedi tam “Geldin mi anne?” diyordu ki Azra parmağını ağzına götürerek “sus” işaret yaptı. Ceylan zeki bir çocuktu bir terslik olduğunu anlamıştı ve annesinin kulağına fısıldadı:

 

“Anne eve hırsız mı girdi?”

 

Azra: “Bilmiyorum kızım, ama sakın konuşma uyuma numarası yap.”