ESAT AVCI

Aydın Destanı 2. baskı

Yunan mitralyözleri takır takır çalışıyor, vurulan atlar bağırtıyla karışık kişniyor; ama efesiyle birlikte inatla ayakta durmaya çalışıyordu. Vurularak yerlere yuvarlanmış olan efeler, düştükleri yerlerden bile düşmana ateş saçıyordu.

Bazıları da acı çekmekte olan atlarının boyunlarını sevgiyle sıvazlayarak başlarından vuruyordu. Evlâdı yerine koyduğu, dağlarda ve cephelerde yaslandığı atını kaybetmenin hüznüyle delirmişçesine saldırıyordu efeler!  

Evlerin önüne düşen yaralıları, Aydınlılar hemen düştüğü yerden evlerin içine çekerek yaralarını sarıyor, ayakta durabilenleri tekrar savaşa itiyordu. Her bir Aydın evi, küçük birer sağlık evine dönüşmüştü. Hızlı şekilde çoğu yaralıyı tekrar savaşa kazandırıyorlardı. Kan ve yanık barut kokuları sarmıştı her yanı.

Sokaklara kadar yayılan boğuşmanın ardından, her yer kana boyanıyor ve bazı yerlerde kan olukları oluşuyordu. Top mermilerinin çıkardığı yangınların yanında, Yunanın özel eğitimden geçirilmiş tahrip timlerinin, gaz tenekeleriyle çıkardığı yangınlar birbirini izliyordu.