Korkuyu biliyorum, sen öğrettin bana.
Öldürülmenin ölümünden, erken bitecek sevişmenin erkenliğinden, kesik izinin
hafızada gösterdiği iktidar hünerinden. Korkuyu biliyorum sen öğrettin, el
kendininse ayrılacak tırnak nasıl bağlılıkla yapışıktır ete, kiriyle. Vefadan,
sahiplenmekten söz et bize, yalnızca bize. Göğsümün farkına varayım, nefes
aldığımda karşılaştığımız hırsızlık mahallimin genişlediğini anlayayım.
Kaçmalarım çoğaldıkça biriktirdiğim tenhaların hepsinde bitip, soluklanacak
kadar çırılçıplak ikimiz tarafından teslim alınayım. Etsizleşeyim bir nevi,
yaklaştığı olaya katılmamışlıktan ötekileşeyim, lazım değilsem aklımı
yitireyim. Hem, geçmişe izlerimizi bırakmamız yasak. Koş, peşimizden gelemezler
edebiyata karışırsak.
Öykünün ismini sen buldun, ne güzel sanırım
yağmur yağacak...
BİZ SENİNLE KÜLKEDİSİNİN MUTLU OLMASINI
MASALIN
EN BAŞINDA DİLEMEK İÇİN YARATILDIK