Mete Demirtürk

Yalanın Mâsûmiyeti Üzerine Başarısız Bir Deneme

“Benim Tanrım değil,

sizin Tanrınız yarattıysa dünyayı, intiharı da göze aldığındandır!

Kurgunuz tam sizlere göre. Doyumsuzluğunuzla, cinnetinizle,

dışa vurduğunuz korkularınızla, dünyayı, doğayı yordukça,

soluksuz bıraktıkça, öte dünyada beklediğiniz kâbus, kaçınılmaz gerçekliğinizdi.

Sizlerden mi esin aldı yoksa Tanrınız?

İkircikli hâliniz bir virüs gibi

Tanrı’nıza mı geçti?

Cehennemin zavallı çocukları.”

 

“Alın hepinize şirret bir ha ha ha!

Tam burada

Nietzsche’nin sözlerini kısaltarak söyleyelim, cahil toplum özgür seçim yapamaz. Demokrasi denilen devâ, avuntu yaratan bir süreçten çok, bir ruh, bir iklimdir. O ruh bilgelerin balıyla beslenmiyorsa, gerçek özgürlüğün rüzgârları esmiyorsa;

algılarla oynaya oynaya sakatlanır algı ve seçilmiş bebek yüzlü,

siyaset tiranlarının keyfine kalır her şey.

Onun için, demokrasi denilen oyunun, son ayağıdır

oy denilen hokus pokus.

 

Alın hepinize şirret bir ha ha ha!

 

Kötülüğün, daha ötesi gaddarlığın bir tür din olduğu dünyada”

 

“Ve Ah, o aşağ’lanan, o küçümsenen, o nefret edilen yalan, güçlüye dirim, yoksula bir yaşam öpücüğüdür!”