Ateistlik en çok gençler
arasında rağbet gören, çekici ve aynı zamanda bulaşıcıdır. Çünkü ortam,
gençliği ve birçok insanı bu yöne itmektedir. Bu zamanda çoğu insan ateistleri
dincilere tercih etmekte ve hatta inancını terk edip ateistliğe yönelmektedir.
Çünkü her insanın doğduktan sonra ve büyüdükçe içinde ortaya çıkan cevap
alamadığı soruları vardır. Bunlar: Neden ölüyoruz? Neden doğduk? İnsanlığın
kökeni nedir? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Acaba insanlar arasındaki bu
kuralları kim koymuş? Ben niye her gün camiye, kiliseye, sinagoga veya herhangi
bir ibadethaneye gidiyorum? Bana ne faydası olacak? Allah kimdir veya nedir?
Neden onu göremiyorum? Varsa ona nasıl inanacağım? Bu kadar insan nasıl da
dinlerine sadık kalıp ibadet etmeye, Allahın varlığını kabullenmeye devam
ediyorlar? Ben varım ve etrafımdaki maddeler de vardır çünkü onları
duyumlarımla hissedebiliyor ve aklımla onları değerlendirebiliyorum, demek ki
ortada bir gerçeklik var. Peki, bu gerçeklik nereden gelmiş ve nasıl işliyor?
Ve benzeri pek çok soru…
İşte bu ve benzeri sorular
haliyle bazı insanları ateist olmaya yitmektedir. Dini kurallar insanlara daima
sıkıcı gelmiştir. Çünkü insan daima kendini her şeyi yapabilecek özgür bir
varlık olarak tasavvur eder. Kural oldu mu onu çiğneyebilmek için de her yolu
dener. Bir ateist buradan hareketle “bana kimse hükmetmesin, özgürlüğüm
kısıtlanmasın, özgürce yaşamak varken neden boyunduruk vuracak kurallar
çerçevesinde yaşayayım” diyerek ortaya çıkar. Kuralsızlık çoğu insana daima
cazip gelmiştir. Ateist düşünce, “Her şeyin kökeninde madde vardır. Madde her
şeyin başlangıcıdır. Her şey maddeden başlayarak son bulunduğumuz duruma
zamanla gelinmiştir. Düşünce bir molekül hareketidir. Madde dışında bir ruhun
varlığı boş bir kuruntudan ibarettir. Bitkide büyüyen, insanda düşünen hep
maddedir. Yalnız düşünerek felsefe yapamayız çünkü düşünce maddelerden meydana
gelir. Madde sayesinde oluşur. İşte bu yüzden evrim vardır ve evrim doğal bir
süreç olup doğanın seçmeye devam etmesiyle hala devam etmektedir” der.