Hayatta hep kendimle ve çevremle
barışık olmaya, hep pozitif olmaya çaba sarf ettim. Etrafımdakilere en umutsuz
anımda bile umut saçtım. Yaşamım boyunca umudumu hiç yitirmedim. Hep: ’Sabah
ola hayrola’ diye girdim yatağıma. Başarılarımla övünmedim,
başarısızlıklarımdan yerinmedim. Kendimi daha iyiyi, daha güzeli aramaya
odakladım.
Doğrularımdan ödün vermedim.
Başkaları ne der diye düşünmedim. Kendimi sevdiklerime adadım. Yüreğimden sevgi
ve umut hiç eksik olmadı. Karanlığın içinde, aydınlığa çıkış yollarını arayıp
buldum. Ameliyat masalarına "Evime, eşime, yavrularıma, sevdiklerime
sağlıkla döneceğim," diyerek yatıp kalktım. Hayatımı günü birlik
yaşamadım; sırdaş oldum, yoldaş oldum, candaş oldum. Kiminin Şirin ablası,
kiminin Şirin teyzesi, kiminin Şirin ablası oldum.
Kimseyi üç kuruş için satmadım.
Kimse de beni hafife alamadı. Bugün Sinopta Şirin Hocanın selamı var bin bir
anahtarın açamadığı kapıları açabiliyorsa toplum içinde saygın bir yerim varsa,
özümün ve sözümün ardında hep durabilmişsem, her dönemin adamıdır o,
dedirtmemişsem kendime kişiliğimin sağlamlığına borçluyumdur.
Kul hakkı yemedim, gıybet
yapmadım, mirasyedi olmadım. Namusuma halel getirmedim. Ne kimsenin namusunda,
ne parasında, ne pulunda, malında, mülkünde gözüm olmadı. Paraya hiç tapmadım,
hep insan kazandım. İnsan kazanmanın hayattaki en büyük zenginlik olduğuna
inandım… Nasihatlardan pek çok kişi hoşlanmaz; ama insan hayata bir kez gelir.
Ne olur siz siz olun, ardınızda
güzel anılar, güzel ilişkiler, sizleri rahmetle anacak kişileri bırakın...
Sevgiyle, muhabbetle, rahmetle
anılanlardan, iz bırakanlardan olun.
Yüreğinizden sevginiz hiç eksik
olmasın. Dost kalın, hoşça kalın.
Beni de kitaplarımla,
yaptıklarımla, yetiştirdiğim öğrencilerime ve hep gülümseyen yüzümle anımsayın.
Sinopa yolunuz düşerse beklerim. Yalı Kahvesinde sizlere her zaman çayım,
kahvem, simidim ikrama hazır sizleri bekliyor olacaktır...