Erol Yiğit

Alaimisema

Dayım cuma günleri çalışıyor. Bu ülkede pazar günleri tatil. İki hafta önce pazar günü dayım bizi gezmeye götürdü. Yengem, Abdülaziz ve ben metroya bindiğimizde çok sevindik.

İstanbul’da deniz varmış. O gün öğrendim. Deniz kenarında oturduk. Dayım bize çekirdek aldı, balık ekmek yedik.

Çok özür dilerim babacığım, birkaç saatliğine de olsa yokluğunuzu unuttum.

Bir de sen bize Türkmen olduğumuzu söylerdin ya. Burada bize herkes ‘Suriyeli’ diyor. Anlayacağın Suriye’de Türk’tük, Türkiye’de Suriyeli olduk. Hem vuslatta hem sılada yabancı kaldık.

Biliyorum baba yine geleceksin. Yine eski evimize döneceğiz. Ben kapının önünde oynarken sen sokağın başında görüneceksin elinde poşetlerle.

Ben yanına koşup poşetleri alacağım. En sevdiğim çikolatayı yine cebinde saklayacak mısın?