Ülkesini, arkadaşlarını, evini çok özlemişti.
Ansızın içeri giren adam uzun boylu, geniş omuzlu, sert bakışlı birisiydi.
Adam içeri girdi, yavaşça ceketini çıkardı.
Ellerini yıkadı, yemeğini yedi, su içti ve çıktı.
Misafirler nihayet geldi, hepimizi çok sevindirdi.
Ormandaki kulübe, uzun ağaçlardan görünmüyordu. (Ormandaki kulübe ÖZNE’dir. Bu özneyi vurgulamak için virgül getirilmiştir.) Köyümüzde, bizi bekleyenlerin olduğunu hiç unutmadım. (Bu cümlede “köyümüzde” kelimesi dolaylı tümleçtir ve virgül konularak vurgulanmıştır.)
Dayısına, en genç olanına, gitti. (Bu cümlede “en genç olanına” bir ara cümledir ve hem başına hem sonuna virgül getirilmelidir.)
Bu tatilde Mısır’ı, tarih dolu bu güzel ülkeyi, gezdik.
Canım Sevgilim,
Sevgili Dostum,
Değerli Kardeşim,
Bu gibi hitaplarla başlayan mektup ve seslendirmelerde mutlaka virgül kullanılır.
İki elim kanda da olsa gelirim, dedi.
Evet, sana söylediklerinde sonuna kadar haklı.
Fırat, günden güne zayıflıyor ve her geçen gün daha solgun görünüyordu.
Doktor, arkadaşını göz ucuyla süzdü.
Anlamlandıramadığım bir baş ağrısının esaretindeyim. Bu, sabah uyandıktan hemen sonra başlıyor.
Eğer bu örnekte “bu” dan sonra gelen virgülü kaldırırsak özne olan “bu” sabah ile birleşir ve “Bu sabah” biçiminde bir sıfat haline gelir.